Haber

İstanbul’daki Depremde Can Kaybı Nedeniyle 53 Kurum ve Kişiye İhbar

HABER: FAHRETTİN ÖZTÜRK – Kamera: SADIK KARAKULOĞLU

İstanbul Türkiye’de 9 avukat kümesi, depremde can kaybından sorumlu oldukları gerekçesiyle 53 kişi ve şirket yöneticisi hakkında suç duyurusunda bulundu. Ortak açıklamayı yapan Esra Erin, ” Deprem Doğal afet olarak kabul edilse de ihmal nedeniyle doğal afetten ziyade katliama dönüşmüştür. Bölgenin bu niteliği bilinmesine rağmen uygun olmayan zeminlere sağlam olmayan binaların yapılması, mevzuata aykırı olarak bu yapılara izin verilmesi ve gerekli denetimlerin yapılmaması bu sonucun ortaya çıkmasına neden olmuştur.

Kahramanmaraş ve Hatay’da meydana gelen depremlerde meydana gelen can kaybı ve yaralanmalar hakkında. İstanbul İstanbul’da 9 farklı savunuculuk grubu bugün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gelerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, tüm bakanlar, kara, hava ve donanma komutanları, 10 ilin valileri ve 53 kurum ve yöneticileri hakkında görüştü. belediye liderleri. , “kasten, muhtemel kast ile, bilinçli ihmal ve ihmal”, “kasten, muhtemel kast, kasti ihmal ve ihmal ile yaralama”, “kasıtlı olarak ölüme sebebiyet verme, taksirle yaralama”, “hayvan öldürme ve yaralama”, “görevi kötüye kullanma”, “görevi ihmal” gibi kabahatler ve soruşturma sırasında belirlenecek diğer suçlardan dava açma niyeti. Hataya ilişkin açıklama yapan avukatlar, adliye önünde ortak basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını kümeler adına Avukat Esra Erin okudu. Eren dedi ki:

“BAZI ŞEHİRLER YAKLAŞIK HASAR GÖRDÜ VE MİLYONLARCA KİŞİ EVİNİ BIRAKTI:6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkez Pazarcık ilçesinde 7,7 büyüklüğünde ve aynı gün merkezinde Kahramanmaraş ili Elbistan ilçesinde 7,6 büyüklüğünde iki deprem daha meydana geldi. Deprem Resmi rakamlara göre 11 ilde toplam 717 bin 614 binadan Türkiye ve Suriye’de 11 ilde depremden etkilenen ve deprem sonrası incelemeye alınan 507 bin bağımsız bölümden oluşan 156 bin binanın hasar gördüğü belirtildi. Açıklamalarda, yıkılan, acilen yıkılması gereken ve ağır hasar gören binalar bulunuyor. Depremin ardından bazı şehirler neredeyse tamamen yıkıldı ve milyonlarca insan evsiz kaldı.

RESMİ MAKAMLAR GERÇEK BİLGİLERİ AÇIKLAMAZ: Bu iki depremin ardından ölü ve yaralı sayısı halen kesin olarak belirlenemese de resmi açıklamalara göre depremler 50 bine yakın kişinin ölümüne, yüzbinlerce kişinin de yaralanmasına neden oldu. Ancak resmi makamların gerçek bilgileri paylaşmadığı ve şu anda enkaz altında binlerce kişinin olduğu düşünüldüğünde bu sayıların ne yazık ki çok daha fazla olduğu anlaşılıyor.

DEPREMİ AFETE DÖNÜŞTÜREN ŞEY İHMALDİR VE ÖNLEMLERİ ZAMANINDA ALINMAZ:6 Şubat 2023 tarihinden itibaren deprem bölgelerinde bizzat gördüklerimizi televizyon ekranlarında ve haberler Programlarımıza yansıyan bir trajediye tanık oluyoruz. Sarsıntının yol açtığı hasar ve kayıplar bir gerçeği yeniden gündeme getirdi. Deprem bir doğal afettir ama onu felakete, büyük bir trajediye dönüştüren ihmal ve zamansız önlemlerdir.

Bölge, deprem ve doğal afetler açısından birinci derece riskli bir bölge olmasına rağmen, yerleşim yerlerinin çoğu buradan geçen fay sınırı üzerine kurulmuştur. Bu nedenle bölgede 1941 yılından bu yana 5 büyük ve yıkıcı deprem meydana gelmiştir. Doğal afet olarak nitelendirilen depremlerin bugüne kadar gerekli önlemlerin alınmaması nedeniyle büyük yıkımlara yol açmasına zemin hazırlanmıştır.

DOĞAL AFET OLAN DEPREMİN İHMAL NEDENİYLE ÇOKLU KATLİMA DÖNÜŞMESİ:

HALK KİŞİSEL İNŞAAT ETTİĞİ BİNALARI DEPREM BÖLGESİNİ DİKKATE ALARAK İNŞA ETMİŞTİR: Depremde çok sayıda kamu binası, okul, hastane, öğrenci yurdu, köprü, demir yolu, otoyol, elektrik ve su altyapısı hasar gördü ve insanlar bu binaların enkazı altında kaldı. Devlet tarafından bizzat yaptırılan kamu binalarına bu kadar ağır zarar verilmesi, öncelikle binanın yapıldığı kaidenin yanlış seçilmesinden ve ilgili mevzuata aykırı hareket edilmesinden kaynaklanmaktadır. Halkın özel şahıslar tarafından yapılan yapıları gereği gibi denetlemediğini, bizzat yaptırdığı yapıları deprem bölgesini dikkate alarak inşa etmediğini göstermektedir.

GEÇ MÜDAHALE VE UYUM SORUNU YAŞAM KAYBI KATLANIR: Depremin ardından ilgili kurumlar arama kurtarma çalışmalarını organize etmekte geç kalmış, arama kurtarma çalışmaları çok kısıtlı alanlarda, ekip ve ekipman yetersizliği ile yürütülmüştür. Birçok depremzede, bölgeye herhangi bir arama kurtarma ekibi ulaşmadan günlerce enkaz altında bekledi. Maden personeli gibi arama kurtarma çabalarına katkıda bulunabilecek sivil fırsatları seferber etmek için artık çok geçti. Afet yönetimindeki bu önemli koordinasyon eksikliği tüm deprem bölgelerinde gözlemlenmiş, arama kurtarma ekipleri doğruya yönlendirilememiş, yardımlar ihtiyaç duyulan bölgelere ulaştırılamamıştır. Geç müdahale ve uyum sorunu can kaybını katlanarak artırdı.

İNSANİ KRİZ BARINMA VE GIDA SEKTÖRÜNDE OLDU: Tıpkı bunun gibi barınma ve gıda anlamında insani bir kriz yaşandı. Türkiye’nin dört bir yanından vatandaşların dayanışma seferberliğiyle yaşanan kriz kısmen hafiflese de, deprem bölgelerinde yardım dağıtımında da kaos yaşandı. Afet yönetimi açısından son derece değerli olan deprem bölgelerindeki temel ihtiyaçları karşılayacak düzeyde organize ve tecrübeli yapısı ile askeri birliklere ve demokratik kitle örgütlerine görev verilememiştir. Bu durum deprem sonrası afet bölgesinde günlük hayatın sürdürülmesinde büyük zorluklara neden olmuştur.

HALA DOĞRU İNSANLAR VARKEN PAKETLEME FAALİYETİNE BAŞLANMASI, YAŞAM KAYBININ ARTMASI: Can kaybını yeniden artıran bir diğer etken ise enkaz kaldırma çalışmalarına enkaz altında hala hayatta olan insanlar varken başlanmış olması. Öyle ki, medyaya da yansıdığı üzere, arama kurtarma ekiplerinin yurt dışından gelen bazı uzmanları, kurtarma çalışmalarına son verilmesi ve enkaz kaldırma çalışmalarının erken başlaması nedeniyle tepki olarak deprem bölgelerini planlamalarından çok önce terk etti. Bu durumdan kaynaklanan her can kaybının kasten öldürme olduğu açıkça ifade edilmelidir.”

Ortak suç duyurusunda bulunan ve ortak basın açıklaması yapan savunuculuk grupları şöyle:

“Adalet İçin Hukukçular, Çağdaş Hukukçular Kümesi, Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi, Demokrasi İçin Avukatlar, Özgürlükçü Demokrat Hukukçular, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi, Sosyal Hukuk, Hukukçular Sendikası, Avukat Hareketi”

Kaynak: ANKA / Yeni
Bu haber ANKA tarafından hazırlanmış olup Haberler.com tarafından herhangi bir editoryal müdahalede bulunulmamıştır. ANKA tarafından hazırlanan tüm haberler web sitemizde hazırlandığı şekliyle otomatik olarak sunulmaktadır. Dolayısıyla haberin yasal muhatabı ANKA’dır.

haberagacoren.xyz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu